CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ekonominin kötü gidişine yönelik yaptığı açıklamalardan satır başları:
SAĞLIK TURİZMİ - İLAÇ
Sağlık turizminde Türkiye'nin marka haline getirilmesinden bahsediyorlardı. Ya ameliyatlar durdu, ilaç yok. Şu anda piyasada 170 ilaç yok.
Hastaneye başvurduğunuzda 14 ayrı ödeme yapıyorsunuz. Ne adım atarsanız para ödüyorsunuz. Hiçbir Suriyeli bunları ödemiyor. Bizim insanlarımız ikinci sınıf. Ben bunları söyleyince vay Suriyelilere karşı mısın? Ben kendi halkımın hakkını savunmak zorundayım.
ASGARİ ÜCRET
Asgari ücretli kardeşime de sesleniyorum. Seni perişan eden Saray'a karşı durmak senin namus borcundur. Kendi maaşına yüzde 26 zam, asgari ücrete ne kadar zaman yapacak bakalım, göreceğiz.
KRİZ
Tarım Bakanı da ilginç biraz daha 'tavuk balık yersek, kendi kendimize yeteceğiz.' Hani Fransız Devrimi'nde Saray'dakiler 'Ekmek bulamıyorlarsa, pasta yesinler' diyor ya. Aynılar haberleri yok. Evlerde mutfaklarda yangın var. İnsanlar geçinemiyor. Bakın iflaslara, konkordatolara. Söyledik önlem alın, çözemezsiniz dedik. Daha krizin başındayız, reel sektör daha krizi görmedi. Kışın göreceksiniz.
Güneydoğu'da 65 un fabrikası kapandı. İnsanlar geçinemiyor, böbreklerini satıyor
Bu krizin sebebi öngörüsüz bir yönetim. Freni olmayan bir kamyona bindik yokuş aşağı gidiyoruz. Fatura kime çıkıyor, vatandaşa. Eğer kasaya damadını koyarsan böyle olur. Liyakata önem vereceksin, işi ehline vereceksin. Sen gittin damada verdin. Kime kızacaksınız kasayı damada teslim edene kızacaksınız.
"BU SEFER KILIÇDAROĞLU DEMİYORLAR DA DIŞ GÜÇLER DİYORLAR"
Yönetemeyince bir suçlu buluyorlar. Bu sefer yırttık, bu sefer Kılıçdaroğlu demiyorlar da dış güçler diyorlar.
Neymiş israfı önleminin yolunu arayacaklarmış. Yahu çağırın bir ev kadınını anlatsın size. 100 günde pahalılık fırladı, faizde rekor kırdık, konkordato ve işsizlikte rekor kırdık. İşsizlik fonunu talan ediyorlar. hak arayan işçi tutuklandı.
Yurttaşın tamamı borç batağında. Et ve gıda madellerini ithal ediyoruz. Bundan sonra da edeceğiz. Lükse şatafata tam gaz. O devletin itibarı diyorlar. Savurganlık yapan bir devletin itibarı olamaz. Sen üretiyorsan devletin itibarı vardır. Tasarrufu vatandaş yapacak, savurganlığı saray.
