Herkese müebbet verilseydi, babam annemi öldürmeyecekti

'HERKESE MÜEBBET VERİLSEYDİ, BABAM ANNEMİ ÖLDÜRMEYECEKTİ'

25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü: 'Herkese müebbet verilseydi, babam annemi öldürmeyecekti'

Halide Özpolat 13 Mayıs 2016'da eşi tarafından av tüfeğiyle vurularak öldürüldü.

36 yıldır evli olduğu kocası şiddet uyguluyor, özgürlüğünü kısıtlıyor, dışarıya çıkmasına izin vermiyor, Halide Özpolat'a hapis hayatı yaşatıyor, "Seni öldüreceğim, akıl sağlığı raporu alıp elimi kolumu sallayarak çıkacağım" diyordu.

Halide Özpolat'ın kızı Zekiye Kaya, bir gün ailesini ziyaret için evlerine gittiğinde arka odada babasının annesinin boynuna üçlü priz dolayıp öldürmeye çalıştığına şahit olmuştu.

Annesini zor kurtardıklarını söyleyen Zekiye Kaya "Elinden zor kurtardık. Sonra üç defa silah aldı bir tanesinde biz yakaladık. Bulduk elinden aldık. İkinciyi aldı bozuk çıktı. Maalesef üçüncüyü duymadık. İnternet sipariş vererek aldığı tüfeği gizlice eve sokup saklamış" diyor.

Cinayet iki yıl önce işlendi. Dava süreci ise zorlu ve uzundu.

Nisan'da hâkim, 'haksız tahrik' olduğu gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbetle yargılanan Ali Rıza'ye ceza indirimleri uyguladı ve 'iyi hali' de göz önünde bulundurulacak 20 yıl hapis cezasına mahkûm etti.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun da desteğini alan Zekiye Kaya'nın avukatları karara itiraz etti ve babası 19 Kasım'da müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

Zekiye Kaya, yargı sürecinde verilen indirimlere tepki gösterip "Ne iyi hali, avukatı hâkimi mi dövmesini mi bekliyorlardı. Bu bir insan öldürdü" dedi.

Hem annesini hem babasını kaybettiğini söyleyen Zekiye Kaya'ya göre kadın cinayetleri her bir vakanın müebbet hapis cezasıyla sonuçlanmasıyla azalabilir:

"Ben inanıyorum ki böyle bir ceza herkese uygulansaydı benim babam annemi öldürmeyecekti. Kendinden emin bir şekilde 'Seni öldürürüm, elimi kolumu sallayarak da çıkarım' diyordu. Bunun gibi eşlerini öldüren bütün erkekler, çocuklara cinsel istismarda bulunan kişiler, hepsi bunun farkında. 'Birkaç yıl yatıp çıkacağız, iyi halimiz o bu af maf' deyip elini kolunu sallayarak çıkıyorlar. Bu bir gerçek."

'BİR MESLEĞİ, PARA GELİRİ OLSAYDI ONU ÇEKMEZDİ'

Zekiye Kaya, bu süreçte kadın dayanışmasının, Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun desteğini de aldı.

Şimdi kendisi de kadın hakları için panellerde konuşmalar yapıyor ve kadınların bilinçlenmesi için çalışıyor.

Kadınların erkek şiddetinden korunabilmeleri için önce ekonomik bağımsızlıklarını da sağlamaları gerektiğini söylüyor:

"Annemin okuma yazması yoktu, geliri yoktu. Ona muhtaçtı. Eğer bir mesleği olsaydı, para geliri olsaydı onu çekmezdi o da bunları yapamazdı. Annemin annesi babası da yoktu. Ezildi. Bir bayanın elinde bir mesleği olması gerekiyor. Arkasında birileri olması gerekiyor. Yoksa erkekler bunu koz olarak kullanıyor daha çok baskı gösteriyor."

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI: 2018'İN İLK 7 AYINDA 393 KADIN ÖLDÜRÜLDÜ

İçişleri Bakanlığı'nın 2 Kasım'da açıkladığı verilere göre 2017 yılında 133 bin 809, 2018'in ilk 7 ayında ise 96 bin 417 kadın şiddete maruz kaldı, 393 kadın da öldürüldü.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun verilerine göre ise öldürülen kadın sayısı 460'ın üzerinde.

Platform Başkanı Dr. Gülsüm Kav, kadına şiddetin çözümü için Türkiye'nin 2011'de imzaladığı ve 'İstanbul Sözleşmesi' olarak bilinen Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'nin uygulanması gerektiğini söylüyor:

"Sözleşmenin dört ana temel taşı var. Bunlardan ilki, önlemek. 'Şiddetin zor ortaya çıkacağı bir toplum yaratın' diyor … Kadınların eşit haklarda yaşadığı bir toplumda şiddet zor ortaya çıkacaktır. Maalesef dünya eşitlik sıralamasında Türkiye yer kaybediyor."

"İkinci ana temel taşı, tehdit ortaya çıkması durumunda, kadınları etkin ve aktif bir şekilde zamanında korunması. Biz 6284 maddesinin uygulanmadığını görüyoruz. Ya da sadece iki maddeye dayandırılıyor, daha geniş."

"Üçüncü maddede, bir kadın zarar görmüş ise etkin bir kovuşturma, onarıcı adalet sağla deniyor. Biz de cezasız bırakmalara neden olan indirimlerle uğraşıyor. Son dönemde çok sayıda delil yetersizliği, serbest bırakmayla karşılaşıyoruz."

Dr. Gülsüm Kav, sözleşmenin dördüncü temel taşında da 'geleceğe dönük kadınların nasıl güçlendirileceğinin' alındığını söylüyor ancak Türkiye'de kadınların istihdam oranlarının düşük olmasının da 'ekonomik şiddetin göstergesi' olduğunu söylüyor.

TÜİK verilerine göre geçen yıl erkeklerde istihdam oranı yüzde 65,8 iken bu oran kadınlarda yüzde 30'un altında kalmıştı.

Yorum Gönder

Yorumlar