Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı, İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Fethi Açıkel yaptığı yazılı basın açıklamasında, Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdulaziz el-Suud’un vefatı sebebiyle 24 Ocak 2015’te bir günlük milli yas ilan ettikten üç yıl sonra, Suudi Arabistan’ın Türkiye’de Kaşıkçı cinayetini işlediğine dikkat çekti. Açıkel, Bu durumun AKP’nin hatalı ve maceraperest dış politikasının bir sonucu olduğunu ve AKP’nin Türkiye’yi Ortadoğu bataklığına çektiğinin bir göstergesi olduğuna vurgu yaptı. Açıkel, Cemal Kaşıkçı cinayetinin siyasi magazine ve komplo teorilerine hapsedilmemesi gerektiğini ve Suudi Arabistan Başkonsolosluğu’nda cinayete kurban gidenin aslında AKP’nin hatalı Ortadoğu dış politikası olduğunu belirtti.
AKP’nin, Türkiye’yi adım adım Ortadoğu bataklığına çektiğine vurgu yapan Açıkel; “Bu cinayet de gösteriyor ki, Türkiye’nin egemenliği ihlal edilmiştir, Türkiye, yabancı gazetecilerin katledildiği ve birbiriyle çatışan İslamcı akımların oyun alanı olan bir ülkeye dönüşmüştür. Türkiye’nin Ortadoğu siyasetiyle bu kadar iç içe girmesi doğru ve kabul edilir değildir. AKP, Türkiye’yi demokratik uygarlık çizgisinden, uluslararası hukuk, küresel itibar çizgisinden dışarıya çıkarıyor. Türkiye, AKP döneminde Avrupa Birliği perspektifinden, demokratikleşme perspektifinden hızla uzaklaşıyor. Maalesef Cemal Kaşıkçı cinayeti, Türkiye adına küçük düşürücü ve itibar zedeleyici bir büyük tablonun sonucu olmuştur” dedi.
AKP TÜRKİYE’NİN İTİBARINI YOK ETTİ
AKP’nin Türkiye’yi otoriter Ortadoğu ülkeleriyle birlikte anılan bir ülke konumuna getirdiğine dikkat çeken Açıkel şunları söyledi:
“Tabi ki Cemal Kaşıkçı’nın barbarca bir cinayete kurban gitmesi çok acı bir durum. Ancak siyasi magazine, siyasi komplo teorilerine teslim olmamak ve büyük tabloyu kaçırmamak gerekiyor. Türkiye maalesef Ortadoğu ülkelerinin itibarsız ve otoriter ülkeleriyle birlikte anılan, onlarla siyasi pazarlıklar içerisine dahil olan bir ülke konumuna düşürüldü. AKP’nin Türkiye’ye vurduğu en büyük darbe budur. Türkiye, Ortadoğu’da liderliği fantezisiyle yola çıkmışken Suriyeli göçmen sorunuyla, gazeteci cinayeti sorunuyla, kara para sorunuyla, kayıt dışı ekonomi sorunuyla, radikal örgütlerin militanlarının ülkemizde cirit atması yüzünden ortaya çıkan ciddi bir güvenlik sorunuyla karşı karşıya kaldı. Türkiye’nin AKP’nin dayattığı bu rotadan bir an önce çıkması gerekiyor. Cumhuriyet’in modernleşme ve demokratikleşme deneyiminin bize işaret ettiği durum budur. Kimse bunu Ortadoğu’nun otoriter ve itibarsız fantezileriyle gölgelemeye çalışmasın: Türkiye’nin uluslararası sistem içindeki itibarını, AKP’nin tepeden tırnağa yanlış dış politikaları yok etti.”
